13 Temmuz 2011 Çarşamba

10 yılda küresel süt tüketimi yüzde 30 artacak

Tetra Pak tarafından hazırlanan 4’üncü Küresel Süt Endeksi’ne göre, dünyada süt tüketimi Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki refah artışı ve hızlı kentleşmeye bağlı olarak yüzde 30 artacak. Süt ürünlerine 2010 yılında 270 milyar litre olan talep 2020’de 350 milyar litreye çıkacak.

Gıda işleme ve paketleme sektörünün lider şirketi Tetra Pak, 2010-2020 yılları arasında süt ve aromalı sütler gibi diğer süt ürünlerinin dünya ölçeğindeki tüketiminde yüzde 30’luk bir artış öngörüyor. 4’üncü Tetra Pak Küresel Süt Endeksi’ne göre süt tüketimindeki yüksek artışın en önemli itici güçleri arasında; ekonomik büyüme, kentleşme ve orta sınıfın artan satın alma gücü yer alıyor.

2010-2020 yılları arasında süt ürünlerine olan talebin, kişi başına süt tüketiminde birinci sırada olan Batı Avrupa hariç, dünyanın her yerinde artması bekleniyor. Süt tüketimindeki yüksek artış ekonomik gücün Batı’dan Doğu’ya kaydığının bir göstergesi olarak görülüyor. Orta sınıfların büyümesi de Şanghay’dan Mumbai’ye kadar geniş bir coğrafi alanda süpermarketler ve alışveriş merkezlerinde satılan sağlıklı, paketlenmiş süte olan talebi yükseltiyor. Sade süt ile aromalı süt, yoğurt gibi diğer süt ürünlerine 2010 yılında 270 milyar litre seviyesinde olan talep 2020’de 350 milyar litreye çıkacak.


Çin ve Hindistan toplam sütün 3’te birini tüketecek
Ekonomik büyüme ve demografik değişimler gerek gelişmekte olan, gerekse gelişmiş ülkelerde süt ürünlerinin her türüne olan talebi yükseltiyor. Raporda yer alan bilgilere göre, dünyanın en büyük süt tüketicisi Hindistan’da nüfus artışının devam etmesi, Çin’de sütün ve diğer süt ürünlerinin giderek daha aranan bir gıda olması sonucunda 2020’ye gelindiğinde dünyanın toplam süt ürünleri tüketiminin üçte birinin Hindistan ve Çin’de gerçekleşmesi bekleniyor. Asya-Pasifik coğrafyasının, dünyanın geri kalan bölgelerin toplamından daha fazla süt ürünleri tüketmeye devam edeceği öngörülüyor.

Süt satışları 2014’te en yüksek seviyeye çıkacak
Hindistan ve diğer Asya ülkelerinin artan ekonomik gücünün, açık sütten paketlenmiş süt yönünde bir değişimin önünü açması bekleniyor. Geçen yıl gelişmekte olan ülkelerde yüzde 51 oranında süt açık olarak tüketilmişti. Süt satışlarının 2014’te en yüksek seviyeye çıkacağı, satışların yüzde 55’inin ise paketlenmiş ürünlerden oluşacağı, bu oranın 2020’ye gelindiğinde yüzde 70’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın olgunlaşmış pazarlarında kullanım kolaylığı, sağlık ve iyi bir yaşam arayışlarına cevap veren katma değerli ürünler, büyüme potansiyelinin kaynağını oluşturacak. Her ne kadar bu bölgelerde kişi başı süt ürünleri tüketiminin bir miktar düşmesi bekleniyorsa da, gerek Batı Avrupa, gerekse Kuzey Amerika, 2020’de de kişi başına en yüksek tüketimin gerçekleştiği pazarlar olma özelliklerini sürdürecekler.

Türkiye’de tüketim alışkanlıkları değişiyor
Türkiye’de ise sade süt tüketiminin 2004 -2010 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 1, paketli sade süt tüketiminin ise yüzde 9 oranında büyüdüğü belirtiliyor. Aynı dönemde Türkiye’de açık süt tüketiminin de yüzde 6 küçüldüğü kaydediliyor. Kişi başı süt tüketiminin açık süt de dahil edildiği zaman 24 litre, sadece işlenmiş ve paketlenmiş süt tüketimine bakıldığında ise 14 litre olduğu görülüyor. Bu doğrultuda Türkiye’de 2014 yılında işlenmiş süt tüketiminin 16 litreye çıkacağı öngörülüyor. Ayrıca, son yıllarda ülkemizde tüketim alışkanlıklarının değiştiği ve bu doğrultuda aromalı süt tüketiminin yıllık ortalama yüzde 20 ile en hızlı büyüyen kategori olduğu kaydedildi. Özellikle kullanım kolaylığı, hijyenik olması ve çocukların gelişimine katkı sağlayan içeriği ile anneler tarafından tercih edilen çocuk sütlerinin son 3 yılda yüzde 11 büyüdüğü belirtildi.

Süt endüstrisi karbon ayak izini düşürecek
Önde gelen markalar ve perakendeciler, dünyanın her yerinde atıklarını azaltma ve karbon ayak izlerini düşürme konusuna her zamankinden daha fazla odaklanmış durumdalar. Bu yaklaşım önümüzdeki dönemde de devam edecek. Örneğin ABD süt endüstrisi 2020 yılında karbon ayak izini yüzde 25 oranında düşürme taahhüdünde bulunduğunu ilan etti. Tetra Pak da yakın bir zamanda 2020 yılı sonuna gelindiğinde karbon emisyonlarını 2010 seviyesinde sabitleyeceğini duyurdu. Bu da, CO2 eşdeğeri emisyonlarında nispi olarak yüzde 40’lık bir azalma anlamına geliyor.

“Gelişmeler süt endüstrisi için önemli fırsatlar sunuyor”
Küresel Süt Endeksi verilerini değerlendiren Tetra Pak Başkanı ve CEO’su Dennis Jönsson şunları söyledi: “Güçlü bir orta sınıfın sahneye çıkması, kentleşme, yoğun bir günlük hayata, sağlık bilincine ve bu konuda daha fazla bilgiye sahip tüketicilerin modern alışveriş alışkanlıklarını edinmesi, gelişmekte olan ülkelerde kutu süt tüketimini artırıyor. Gelişmekte olan pazarlarda ekonomik büyüme, milyonlarca insanı yoksulluktan kurtarıyor. Şimdi artık paraları var, daha iyi eğitim alıyorlar ve hayattan beklentileri artıyor. Dünyanın süte olan açlığını doyurmak, süt endüstrisine bir yandan üstesinden gelinmesi gereken zorluklar, bir yandan da fırsatlar sunuyor. Sektörün büyüme fırsatlarını sürdürülebilir ve yenilikçi bir yaklaşımla değerlendireceğinden, insanların beklediği sağlıklı, besleyici ve kullanışlı ürünler sunacağından eminim.”

Popüler Yayınlar

Markente RSS

RSS Takip Et Technorati Profile Add to Technorati Favorites Besserer Pagerank Türkçe İçerikli Web Siteleri
Sitetistik