Osmanlı modernleşmeye başladığı andan itibaren Anadolu insanının yabancı ürünlere olan talebi de ortaya çıktı. Bon Marche, ilk büyük mağazaydı. G. And A. Baker ise uzun yıllar en beğenilen ithal ürün mağazası oldu.
Osmanlı’nın büyük perakendecilerle tanışması için 19’uncu yüzyılın başına kadar beklemesi gerekti. Osmanlı geleneğinde çarşılar, şehir hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı. Ticaretin kurumsal yapısı olan "çarşılar", perakende alım satım ilişkisinin en yoğun olarak yaşandığı yerlerdi. Her esnafın sattığı ürünler belliydi ve başka bir esnaf grubunun satma hakkına sahip olduğu bir ürünü satamazlardı. Fakat, modernleşme olgusu ve şehir hayatındaki dönüşümler ekonomide ve teknolojideki gelişmeler, kaçınılmaz olarak Osmanlının çarşı ve ticaret hayatındaki ilişkileri değiştirecekti. Osmanlı gibi toplumlarda üretim esas olarak toplumun temel biyolojik ihtiyaçlarını gidermek üzere yapılıyordu. Fakat modern hayatla birlikte eski denge ve anlayışlar alt üst edilince, çok geçmeden “ihtiyaç ekonomisi”nden kar ekonomisine geçildi.
Bu anlamda Kırım Savaşı önemli bir duraktır. Çünkü bu dönemde İstanbul’a gelen, İngiliz ve Fransız ordularının yüksek rütbeli asker, sivil görevlileri, Osmanlılar da dahil olmak üzere bütün müttefik ordularının ve sivil erkanın yeni denilebilecek gereksinimlerini karşılamak üzere İstanbul’a akın eden yabancı iş adamları ve tüccarlar, Galata’dan Taksim’e kadar uzanan yerleşme düzenini bir anda alt üst ettiler.
Aynı dönemde, Jean Aristide Boucicaut 1852 yılında Paris’te Bac ve Sevres Sokakları’nın kesiştiği köşede Bon Marche adlı dükkanını açmıştı. Sloganı ise "Giriş serbesttir" idi. Dileyen içeri girip gezebiliyor, malları inceleyebiliyordu. Her malın tespit edilmiş bir fiyatı vardı ve bu fiyatlar piyasaya göre ucuzdu. En önemli farklılığı ise, müşteriye aldatılmadığı duygusunu vermesiydi. Batıda büyük alışveriş mağazaları, etkin pazarlamacılığın ilk örneklerinden biri olan Bon Marche kısa zamanda çok hızlı bir büyüme eğilimi gösterdi. Bon Marche, İstanbul’da da o dönemlerde en çok ün yapan mağazalardan biriydi. Öyle ki o dönemde benzeri açılan bütün mağazalara "Bonmarşe" denmeye başladı.
İlk İlanlar ve Perakendecilik
Batıdaki gibi Osmanlı’da da şehir hayatı başlangıcından itibaren "istekleri" ihtiyaç haline getirmeye çalışıyordu. Bunun için de öncelikle insanlara mal talep etme isteğinin öğretilmesi gerekliydi. Türkiye’de basın reklamları ilk defa (yarı resmi ilanlar sayılmazsa) 1860’dan sonra ortaya çıkmıştı. Tercüman-ı Alıval, Ceride-i Havadis ve Tarik’te çeşitli malların (ilaç, elbise, zücaciye, çeşitli alet ve edevat) ilanları çıkardı. Ama bu dönemde henüz bir reklam ajansı yoktu ve II’inci Abdülhamit döneminde basına konan sansür, ilan ve reklamlarda da etkisini gösterdi. Reklam sektörü de, 1908’de hürriyetin ilanıyla amacına ulaşmış oldu. 1908 Devrimi sonrası yaşanılan özgürlük havası, çok geçmeden bir başka alanı da etkisi altına aldı. İkinci Meşrutiyet’ten sonra, Türkiye’deki ilk firma 1909’da kurulan İlancılık Şirketi oldu. Artık gazete ve dergilere yaygın olarak ilan veriliyordu. Türkiye’ de basında çıkan ilanlar izlendiğinde, Osmanlı’daki ilk büyük yabancı mağazaların izlerine 20. yüzyılın başlarında rastlanır. Örneğin 1908 yılında çıkan bir karikatürde, geleceğe yönelik tahminlerde bulunulmaktaydı. Kadınların kamusal alana girmeye başladığı bu yıllarda, artık onların uçak da kullanabileceği belirtiliyordu. Karikatürde. Bon Marche ve Baker Ticarethaneleri’nin ilanları duvarları süslüyordu.
İngiliz Bir Bahçıvan Çocuk Vardı
Bu mağazalardan biri İngiliz Baker Ticarethanesi’ydi (Maison Baker). Mağaza, G. And A. Baker şirketi tarafından kurulmuştu. 1834 yılında George Baker isminde 12 yaşında bir İngiliz çocuğu, cebinde 1 şilinle evden kaçmıştı. Maceralı bir kaçışın sonunda bir çiftçi onu bahçıvan olarak yanına aldı. Bahçe bakımına merak saran George, birkaç yıl sonra bahçe mimarı olarak çalışmaya başladı. Aynı tarihlerde 2 500 kilometre ötede İstanbul’da İngiliz sefareti binasını yenilemekteydi. George, sefaret bahçesini düzenlemek için İstanbul’a gönderildi. Türkiye’yi çok beğenen George İstanbul’a yerleşti. Bir süre sonra devletin Padişahı Abdülhamit tarafından bazı sarayların ve Yıldız Sarayı’nın bahçe düzenleme işiyle görevlendirildi. Baker sarayın ihtiyacı olan ayakkabı ve çeşitli giyim eşyasının ithali işini de aldı. Bu arada Türkiye’de evlenen Baker 1890’da oğlu Artur ile G. And A. Baker şirketini kurdu. Şirketin Beyoğlu, Sirkeci ve Tekke Caddesi’nde olmak üzere 3 mağazası bulunuyordu. İngiliz sanayi mallarını satmaya başlayan şirket, Türk ihraç mallarını da toplayarak işleyip iç ve dış piyasalara satmaya girişti. Mağazada ithal malı pabuç ve diğer giyim eşyaları satılıyordu. Şirket, ayakkabı mağazaları, pamuk ticareti, araba satışı, soğuk hava depoları ve antrepolar, gemicilik yağ imalatı ve ticareti, ithalat ihracat gibi çok değişik alanlarda faaliyet gösteriyordu. 1900’lerin başındaki yayınlanan ilanlar, dış tüketim mallarına olan ilginin o dönemde de yüksek düzeyde bulunduğunu gösterir. Baker ve Bon Marche mağazaları, 1940’lı yıllara kadar Beyoğlu’nda faaliyetlerini sürdürdüler. Fakat ithalat kısıtlamaları, yabancı perakendecilerin sonunu getiren şey oldu. Türkiye’de uzunca bir süre faaliyet gösteren Maison Baker ve Bon Marche gibi büyük mağazalar, dönemlerinde modernleşmenin gerekliliklerini yerine getiren Osmanlı’nın Batı’ya açılan pencereleri oldular.
Kaynak: Bu yazı, Kolay İletişim tarafından, KobiFinans için derlenmiştir.
Popüler Yayınlar
-
Hard discount’lar PL üzerine iki sebepten yoğunlaşır. Bunlardan ilki düşük maliyet, dolayısıyla düşük fiyata kaliteli ürün satabilmelerine o...
-
“Yüksek indirim" olarak açıklanabilecek bu felsefeyle, 1929 buhranından sonra ABD merkezli olarak doğan süpermarketçilik anlayışının gü...
-
Bim Market'leri her hafta düzenlemiş olduğu Aktüel Ürünler kampanyası Yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Bim Market Her hafta Cuma gününde...
-
Perakende sektöründe kullanlılan terimler ve anlamları. 1+1 BEDELSİZ : Bir ürün alana aynı ürünün diğeri bedelsiz ( ücretsiz )3P: Price ( F...
-
Perakende de sık kullanılan kelimeler 1+1 BEDELSİZ : Bir ürün alana aynı ürünün diğeri bedelsiz ( ücretsiz )3P: Price ( Fiyat), Pr...