4 Temmuz 2011 Pazartesi

Şok ve Ülker Grubu için bir kazan-kazan analizi

Bu sıralar hemen hemen her gün perakende sektörüyle ilgili önemli bir gelişmeyi haber alıyoruz.
Örneğin BestBuy Çin’den çıktığı gibi Türkiye’den de çıkacakmış, Cem Boyner ÇARŞI’ya hayat verecekmiş, TEKNOSA Best Buy Türkiye’yi satın almış, YKM satılacakmış, A101, 1001inci mağazasını açıyormuş vesair… Fakat hiçbir haber bana 22 Mayıs günü ÜLKER Grubunun ŞOK’u alacağı haberi kadar ilginç gelmedi. İlginçti, çünkü Türkiye’nin en önemli gıda üreticisi, müşterilerinin pazarına büyük bir çapraz satınalma ile girecekti.  Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün’ün dediği gibi: “bu durum, federasyon üyeleri başta olmak üzere tüm sektörü tedirgin etmiştir.”

Haberin ardından 23 Mayıs günü Milliyetteki kösesinde Güngör Uras çok fazla yoruma girmeden bu önemli durumu değerlendiren bir yazı kaleme aldı ve özetle dedi ki, herkes ticaretine bakıyor: “70 ildeki 1.254 ŞOK mağazası ÜLKER grubu için önemli bir pazarlama ağıdır.”


Biz de sektörden bazı arkadaşlarla kendi aramızda fantastik değerlendirmeler yaptık. Haberin asılsız olduğunu söyleyenler bile oldu. Hatta bir ara ŞOK tarafı haberin gerçekliğini tartıştıracak açıklamalar da yapmıştı. Fakat ÜLKER’in buna sessiz kalmasıyla bu işlemin olacağına ilişkin inancım artmıştı.
Ateş olmayan yerden duman çıkmazdı. Ve 8 Haziran tarihinde beklenen açıklama ajanslara geçildi: “ÜLKER, ŞOK’u satın aldı.” Muhtemelen öteden beridir yürütülen mekik diplomasisi hızlıca sonuçlandırıldı ve taraflar da zaten daha sonra basının karşısında “spekülasyona sebebiyet vermemek için işi bir haftada bitirdik” dediler.

Evime yakın olan Ziverbey ŞOK mağazasının niçin halen salaş olduğunu merak ederken, 2010 yılında ŞOK’un 360 yeni mağaza açarak yatırımlarını başka yöne kaydırdığını aynı haberle öğrendim. Yalnız haberdeki satış bedelini duyunca, rakamın neye tekabül ettiğiyle ilgili bir merak sardı beni. Ardından iki şirketin faaliyet raporları satırlarından aldığım bilgiler ve kısa bir araştırmanın sonrasında pazar lideri BİM ile ikincisi ŞOK arasında bir karşılaştırma tablosu hazırladım.  Bu naçizane karşılaştırma tablosuna beraberce göz atalım:

BİM, satışlarındaki özel markalı ürünlerin (private label) ağırlığı sebebiyle hard-discount formatında, ŞOK’un ise daha soft bir discount modelinde indirimli mağazacılık yaptığıyla ilgili bir kanı var piyasada. Biz de bu yoruma katılarak devam edelim. Aynı yıl yatırıma başlamış olan bu şirketlerden BİM, patronundan depocusuna kadar hedefe kilitli yürüttüğü operasyonundan dolayı daha hızlı yol almış. Zira ŞOK, daha büyük bir grubun yan yatırımı olarak başlamış, grubun yurtdışı açılımları, yurtiçi açılımları, ana grubun satışı vb faktörlerden dolayı grubun ana faaliyet alanında olamamış ve “kenardan kenardan” devam edebilmiştir. Ancak son 2 yılda önemli bir artış gözlenmiş olmakla beraber bunun amacının da (Ana sahip fonun genel amacına uygun olarak) şirketi büyütüp satarak hipermarketçiliğe odaklanmak olarak kaydedilebileceğini belirteyim. 

8 Haziran günü bültenlerden ŞOK’un 600 milyon TL’ye mağazaların tamamının içindeki demirbaş ve stoklarla beraber satıldığı haberini okuduk. Aynı gün BİM’in borsadaki hisse değeri yaklaşık 51,75 TL idi. BİM’in 151.800.000 adetten oluşan toplam hisse sayısıyla borsa değeri çarpıldığında yaklaşık 8 milyar TL’lik bir şirket değerinden bahsedilebilir. BİM’in 800,000 m2 satış alanına sahip mevcut 3.171 mağazasına karşı ŞOK’un 240.000 m2 satış alanı ve 1,254 mağazası bulunmakta. Mağazabaşı metrekareler itibari ile BİM, ŞOK’tan % 32 daha büyük mağazalara sahiptir. BİM’in yaklaşık borsa değeri ile ŞOK’un satış bedelini mağazabaşı ve metrekare başına değerle ile karşılaştırdığımızda BİM’in toplam şirket değeri ŞOK’tan 12 kat daha fazla olmasına rağmen mağazabaşına şirket değeri yaklaşık 4 kat ve metrekare başına düşen değeri 3 kat daha fazladır. Toplam şirket değeri içerisinde BİM’in sadece kendine çalışan bölge depoları, araçları ve personelleri de yer almakta iken ŞOK’un operasyonları MİGROS’la beraber yürütüldüğü için bunları BİM’den biran için çıkardığımızı ve BİM’in değerini biraz daha düşürdüğümüzü varsayalım. 
Bu durumda en azından söyleyebiliriz ki: ÜLKER yapılan bu operasyonla “karşılaştırılabilir mağaza yerel metrekare kesiti çerçevesinde” ŞOK mağazalarını BİM’e kıyasla en az yarıyarıya bir fiyatla satın almıştır. Yani bir metrekarelik bir ŞOK konsepti bütünüyle BİM’inkinin yarısından daha az bedelle satın alınmıştır. 

8 Haziran günü haberlerde bu anlaşmanın bir “kazan-kazan” anlaşması olduğu vurgulanıyordu. Kimin iki kere kazandığını bilemeyeceğim fakat ŞOK’ta yaşandığı gibi, satışın gerçekleşebilmesinin satış bedelinden daha önemli olduğu bu büyüklükteki operasyonlar, gerçekten zor ve dikkatli yürütülmesi gereken işlerdir. Sonuçta iki tarafa da hayırlı olsun diyelim ve köşemize çekilip perakendedeki yeni ve ilginç gelişmeleri bekleyelim.
Kaynak- Yılmaz Yaman Perakende Profesyoneli

Popüler Yayınlar

Markente RSS

RSS Takip Et Technorati Profile Add to Technorati Favorites Besserer Pagerank Türkçe İçerikli Web Siteleri
Sitetistik