Her geçen gün büyüyen yerel perakende
zincirleri, Türkiye açısından ayrı bir öneme sahip olan 2023 yılı
rotasını şimdiden belirledi. Yıllık ortalama yüzde 15 büyümeyle 70
milyarın üzerinde ciro geliri planlayan yerellerin bu çarpıcı hedefini
marketlerin raflarında yer alan tedarikçiler olumlu ve ulaşılabilir
karşıladı. Öte yandan bir elmanın iki yarısından biri olan üretici
firmalar, yerellere kurumsallaşmaları ve adımlarını sağlam atmaları
konusunda tavsiyelerde bulundu |
|
Uğur TATLI / İpek GÜL
“2023
yılında yerellikten çıkıp uluslararası oyuncu olmuş, yılda 1 milyar TL
ciroyu aşmış en az 10 federasyon üyesi firma olacak.” Bu dikkat çekici
sözler, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Selamet
Aygün’e ait. 10 yıl öncesine kadar ulusal ve uluslararası perakende
zincirleri tarafından “öteki”leştirilen ve “zayıf” bir rakip olarak
nitelendirilen yerel perakende zincirleri, doğru yönetim anlayışı ve en
önemlisi de TPF çatısı altında birleşerek sektörün en değerli oyuncuları
arasında kendine yer buldu. 25-26 Nisan günleri arasında Haliç Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirilen Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB)
organizasyonunda ilk kez dillendirilen yerellerin 2023 vizyonuyla ilgili
Selamet Aygün şunları söyledi: “14 Bölge PERDER Derneği, 330 şirkete
ait 3 bin 282 perakende satış noktasında 65 bin 200 çalışanı ile Türkiye
perakende sektörünün en güçlü örgütü konumundayız. TPF, yıllık ortalama
yüzde 20 büyüme oranı, 14,7 milyar TL ciro ve yüzde 30’u aşan pazar
payı ile sektörün en önemli aktörü ve temsilcisi. 2023’te yıllık
ortalama yüzde 15 büyüme ile 70 milyarın üzerinde ciro hedefliyoruz.
2023 yılında yerellikten çıkıp uluslararası oyuncu olmuş, yılda 1 milyar
ciroyu aşmış en az 10 federasyon üyesi firma olacak.”
Yerel perakende zincirlerinin bu hedefe ulaşmadaki en önemli
partneri, hiç kuşkusuz raflarında ürünlerine yer verdikleri tedarikçi
firmalar olacak. Görüşlerini aldığımız üreticilerin tamamı TPF’nin 2023
hedefini reel bulurken, kurumsallaşan zincirlerin rakiplerine göre bir
adım önde olduğunu belirtti. Tedarikçiler ayrıca, yıllık yüzde 15 ciro
büyümesinin Türkiye’nin 100’üncü yıl hedefleriyle örtüştüğü konusunda
ortak görüş bildirdi.
“Yereller tüketicilere çok yakın” 3 bin
metrekaresi kapalı, 8 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 11 bin
metrekarelik bir tesiste üretimlerini gerçekleştiren Anavarza Bal,
Türkiye’de de çok hızlı bir şekilde büyüyen private label (PL) pazarının
önemli bir oyuncusu konumunda yer alıyor. Birçok yerel zincirde de
bulunan Anavarza Bal’ın Genel Koordinatörü Can Sezen, yerel perakende
zincirlerinin 2023’e reel bir hedef koymasını önemsediklerini
belirterek, “Perakende sektörünün içerisinde yerel zincirlerin organize
olması, güçlenerek daha etkili yer alması sevindirici bir durum.
Tüketiciler, oluşan rekabet şartlarından dolayı haklı olarak satın alma
kararını çok çabuk değiştirebiliyor. Bu anlamda yereller tüketicilere
çok yakın” tespitinde bulundu. 2023’ü herkesin kendine ciddi hedefler
belirlediği bir yıl olarak değerlendiren Sezen, “Anavarza Bal olarak
ülkemizdeki yerel marketlerle yakından çalışıyoruz. Bizler de kendi
hedeflerimiz doğrultusunda gerek pazar payımızı gerek yatırımlarımızı
artırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Barilla, yerel marketlere özel ekip oluşturdu Yerel
zincirleri, gıda perakendeciliğinin omurgası şeklinde nitelendiren
Barilla Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Direktörü Güneş Karababa,
son yıllarda gösterilen başarının gıda perakendeciliğinde kuralları
yeninden belirlediğine dikkati çekti. Barilla’nın yerel perakende
zincirlerine özel bir ekip oluşturduğuna vurgu yapan Karababa, “Biz
şirket olarak bu kanalın gelişimini önceden görerek, satış
teşkilatımızın içinde bu kanala odaklanan özel bir grup kurduk. Yerel
perakendecilerin en büyük temsilcisi PERDER’le de yakın işbirliği
içindeyiz. PERDER yönetimine götürdüğümüz bazı projeler sayesinde
birlikte çalışma fırsatı bulduk. Bazı fikirler de halen proje
aşamasında, ön çalışmaları devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de yerel
zincirlerin paylarını daha fazla artıracaklarını ve büyümeye devam
edeceklerini öngörüyoruz” diye konuştu. 70 milyar TL hedefin, hükümet
tarafından ortaya konulan 2023 hedefine uygun bir büyüklük olduğunu
kaydeden Karababa, “Bu hedefe ulaşabilmek için önümüzdeki 11 sene
boyunca, ortalama her yıl yüzde 14 büyüme rakamına ulaşılması gerekiyor.
Geçen 3 yılın sonuçlarına baktığımızda bu hedefin hayal olmadığını ve
yerel perakendecilerin bunu başarabileceklerini görüyoruz” dedi. Nielsen
verilerine göre Barilla’nın 2011 yılını yüzde 32 büyüklükle pazar
lideri tamamladığını hatırlatan Karababa, “Biz markamızı satış
kanallarının gelişimine göre değil, tüketici taleplerinin değişimlerine
göre konumlandırıyoruz. Yerel perakendenin 70 milyar TL’ye giden
yolculuğunda lider ve öncü rolümüzü koruyarak onlarla birlikte olmak
istiyoruz” ifadelerini kullandı.
2023 hedefi Eker’i heyecanlandırıyor Son yıllarda
yerel organize perakende zincir firmalarının hem kendi içinde hem de
yeni katılımlarla hızlı bir şekilde büyüdüğünü dile getiren Eker Süt
Ürünleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nevra Eker, “Bu büyüme aynı
zamanda toplam organize perakende içindeki orana da yansıyor. Biz de
firma olarak bu gelişen ve değişen organizasyon yapısı içerisinde yer
alarak yerel ve yerli organize perakende zincir firmalarına destek
verip, kendi içerimizdeki dinamik yapımızla bir sinerji oluşturmak ve
dayanışma sağlamak istiyoruz” dedi. TPF’nin açıkladığı 2023 hedefinin
markalarını heyecanlandırdığını kaydeden Nevra Eker, bu hedef için
birlikte yaratılacak sinerjinin gücünden hep birlikte fayda
sağlayacaklarını da sözlerine ekledi.
Ekici, 2023 hedefini belirledi Yerel perakende
zincirlerinin başta Ankara olmak üzere belirli metropollerde oldukça
güçlü olduğu tespitinde bulunan Ekici Satış ve Pazarlama Müdürü Suat
Gül, şunları söyledi: “Özellikle PERDER’in etkisiyle diğer bölgelerde de
işbirliği çalışmaları yapıyoruz. Perakende sektörü oldukça hızlı bir
değişim ve gelişim süreci içerisinde olduğu için yerli
yatırımcılarımızın da bu pazardan kopmaması, aksine büyüme gayretleri
bizleri mutlu ediyor. Her alanda olduğu gibi perakende pazarda da
dengenin bu şekilde daha sağlıklı kurulacağına inanıyoruz. Bu bağlamda
yerel zincirlerin desteklenmesi ve daha sıkı bir işbirliği anlamında
gereken özeni her zaman göstereceğiz.” Türkiye genelinde yaklaşık 30 bin
noktaya ulaştıklarını anlatan Gül, 2023 yılına kadar bu rakamı 46 bine
ulaştırmayı planladıklarını söyledi.
Kurumsallaşan markalar bir adım önde
Yerel
perakende zincirlerinin hızlı yol aldığını dile getiren Estuz Genel
Müdürü Özgür Özdemir, “Geçtiğimiz yıllara baktığımızda kendi
imkânlarıyla çalışmalar yapan işletmeleri daha sık görürken günümüzde
teknoloji ve modernizasyonu birleştirerek müşterilerine daha iyi hizmet
vermek için yarışan zincirler olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Kurumsallaşma sürecini tamamlayan işletmelerin rakiplerine göre bir adım
önde olduğuna dikkati çeken Özdemir, bu anlayışla ilerleyen perakende
zincirlerinin birçok ilde şubeleştiğini söyledi. Yerel perakende
zincirlerinin ilerleyen dönemlerde yapacakları satın alma ve
birleşmelerle daha da büyüyeceğini anlatan Özdemir, “Yerel perakende
zincirlerinde belki yerel belki de bölgesel evlilikler olabilir. Bu
işbirlikleri sayesinde elde edilen güç ile daha hızlı büyüme
sağlanacağını düşünüyoruz. Estuz olarak TPF’nin ortaya koyduğu 70 milyar
TL’lik 2023 hedefini de gerçekçi buluyoruz” dedi. Estuz’un 2012’de
30’uncu yılını kutladığını, perakende sektöründe ise 3 yıldır yer
aldıklarını söyleyen Özdemir, şöyle konuştu: “Yerel zincirler bizleri
tüketici ile buluşturdukları sürece ürün çeşitliliğimiz artacak. Pazarda
yeni bir oyuncu olmamıza rağmen geldiğimiz noktada hızlı yol aldığımızı
ve zincirlerin Estuz’a inancının tam olduğunu gözlemliyoruz. Bizler de
firma olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Estuz, 2023
yılında herkese ve her kesime ulaşmış, ürün çeşitliliğiyle pazar lideri
olan bir firma olarak tanınacak.”
Yerel perakendeciler fark yaratıyor Türkiye’nin
dört bir tarafına yayılan yerel zincirlerin perakende sektörünün önemli
bir oyuncusu olduğunu belirten Gürsüt Zincir Marketler Satış Müdürü
İhsan Bubur, “Daha önceki dönemlerde markalaşmaya çalışan üreticiler,
kendilerini ulusal zincirlere kabul ettirecek stratejileri uyguluyordu.
Artık yerel zincirlerde de başarılı olacak ürün ve satış uygulamaları
yapılıyor” diye konuştu. Yerellerin süreç içerisinde kendi yapılarına
uygun bir kimliğe büründüklerini kaydeden Bubur, “Perakende sektörünü
incelediğimizde daha önceden ulusal market zincirleri yerel marketler
tarafından izleniyordu. Şu anda ise sistem farklı işliyor, ulusal
perakende zincirleri başarılı olabilmek için yerel perakendecileri takip
ediyor” tespitinde bulundu. Yerel zincirlerin Türk tüketicisinin
ihtiyacını belirleyip buna uygun çözümler sunduklarını anlatan Bubur,
“2023 Türkiye’sinin en büyük perakende oyuncusu yereller olacak.
Özellikle müşteri sadakati ve memnuniyetini ön plana çıkaran, kendi
profiline uygun ürün tedariğini yapan, işinde standardı, sürekliliği
yakalayan grupların başarılı olmaları kaçınılmaz” dedi. Gürsüt’ün 2023
hedeflerine de değinen İhsan Bubur, “Gürsüt, peynir grubunda yerel
zincirlerin açık şarküteri reyonlarındaki beklentilerini karşılayacak
kalite standardına ve sürekliliğine sahip olmayı kendine misyon edindi.
Ürünlerimizle güçlü, güvenilir bir marka kimliği çizmek istiyoruz”
şeklinde konuştu.
Golda’dan yerellere önemli tavsiyeler Perakende
zincirlerinin mağaza başı cirolarını artırması gerektiğini ifade eden
Kom Gıda Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz, şunları söyledi: “Öncelikle
yerel perakendemizin büyümesi bizi gururlandırıyor. Yerel
perakendecilerimizin bilgi işlem alt yapısında, lojistikte çok başarılı
çalışmalar yaparak maliyetlerini artırdığını gözlemliyoruz. Buna bağlı
olarak artan maliyetlerini fiyatlara yansıtamayan perakendecinin karı
düşerek, istihdama olumsuz rakamlar yansıyor. Perakendecilerimizin
mutlaka mağaza başı cirolarını artırması gerektiğini savunuyoruz. Golda,
yerellere agresif fiyat savaşından çekilmelerini ısrarla tavsiye
ediyor. Özellikle giriş bedeli uygulaması perakendecinin ciro artışına
odaklanmasını engelliyor. Yerel perakende zincirlerinin cirosu düşük
mağazalarını kapatarak yoğunluklarını yüksek cirolu mağazalara vermesi
kendileri açısından hayati önem arz ediyor.” 2023 hedefini
“ulaşılabilir” olarak yorumlayan Demiröz, yerellerin yıllık yüzde 15
ciro büyümesinin Türkiye’nin 100’üncü yıl hedefleriyle örtüştüğünü
belirtti. Hem üretici hem de tüketicinin gerçeklerini bildiklerini
kaydeden Demiröz, “Sürekli kazanmak üreticinin, perakendecinin ve
tüketicinin kazanması ile mümkün. Sağlıklı büyüme süreklik ister, günü
birlik hareketler orta ve uzun vadede kimseye kazandırmaz. Her bir
perakendecimiz bugünden 2023 projeksiyonunu yapmalı ve ona göre hareket
etmeli” önerisinde bulundu. |
|
|
“Büyük ölçekli şirketler çok yönlü düşünmeli” 1937
yılında tamamı yerli sermaye ile kurulan Hayat Grubu, bünyesinde Bingo,
Molped, Papia, Molfix gibi önemli markaları barındırıyor. Hayat
Kimya’nın yerel perakende zincirleriyle ortak bir anlayışta çalıştığını
kaydeden Hayat Kimya Genel Koordinatörü Orhan İdil, satışlarının büyük
bir kısmını yerellere yaptıklarını söyledi. İdil, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Hayat Kimya olarak yerel zincirleri destekliyor ve şu anda
satışlarımızın büyük kısmını yerel zincirlere gerçekleştiriyoruz.
Ülkemizde özellikle yerel zincirlerin büyüyor olmasından memnunuz çünkü
üreticiler olarak ürünlerimizi tüketiciye ulaştırırken yerel zincirlere
her zaman ihtiyaç duyuyoruz.” Yerel zincirlerin bölgelerini çok iyi
analiz ettiklerini anlatan İdil, “Bu sayede büyük organize perakende
zincirlerine her zaman gitme fırsatı olmayan tüketiciler için çözümler
üretiliyor. Diğer taraftan yerel zincirler yapıları gereği üreticilerin
problemlerine daha anlayışlı davranıyorlar” diye konuştu. Yerellerin
2023 hedefiyle ilgili önemli tespitlerde bulunan İdil, “Yerel zincirler
gün geçtikçe bir kartopu misali büyümeye devam ederken sayılarını hızla
artırıyorlar. Bulundukları yerlerde önemli pazar paylarına sahip çok
sayıda market zinciri ulusal şirketlerle sıkı sıkıya rekabet ediyor,
hatta onları zorluyor. Gelecekte de başarılı olma şansları yüksek.
Türkiye homojen bir yapıda yerleşim özelliği göstermiyor. Özellikle
gıdada yerel alışkanlıklar var” dedi. Büyük ölçekli şirketlerin yatırım
yaparken çok yönlü düşünmesini öneren İdil, “Büyük ölçekli şirketler,
yatırım yaptıkları bölgedeki her ölçekteki şirketi göz önünde
bulundurmalılar. Ne kadar büyük olursanız olun, bulunduğunuz bölgedeki
bir açık pazar da bakkal da rakibiniz. Mutlaka bölgenin önde gelen
zincirlerinin güçlü ve zayıf taraflarını analiz ederek aksiyon planları
yapılmalı” şeklinde konuştu. Hayat Kimya olarak yerellere olan
desteklerini sürdüreceklerini dile getiren Orhan İdil, “Türkiye’de daima
yerel zincirlerin olacağına inanıyoruz. Sektörde sürekli girişler ve
muhtemelen çıkışlar da olacak. Ama tutunmak, rekabete ayak uydurmak
zorlaşacak. Yine 10-15 yıl sonra her bölgede 1 ila 3 arasında yerel
zincir kalacağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
Yereller konumlarını güçlendiriyor Sektörün
değişen dinamiklerini yakalayan yerel perakendenin pazardan daha fazla
pay almaya devam edeceğini aktaran Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin
Dindar, “2011 yılı verilerine göre yüzde 8,5 büyüme gösteren ekonomide
yüzde 11,4 ile en çok büyüyen sektör perakende sektörü. Hızlı bir
gelişim içerisinde olan sektörde yerel perakendeciliğin son yıllarda
yapmış olduğu çalışmalarla bu var olan konumunu sağlamlaştırdığını ve
bunun devam edeceğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
Kristal, kurumsallaşmaya dikkat çekti Yerel
perakende zincirlerinin Türkiye’deki perakende sektörünün geleceği
açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirten Kristal Yağ Satış
Müdürü Mehmet Birincioğlu, “TPF çatısı altında organize olan yerel
zincir marketler, rekabetin fiyattan ibaret olmadığını düşünerek alt
yapı çalışmalarına ağırlık verdi. Yerel zincirler kurumsal kimlik
kazanarak, işlerini kurumsal yapıyla birlikte profesyonel bir şekilde
yönetmeye başladı” dedi. Yerellerin 2023 hedefini reel bulduklarını
anlatan Birincioğlu, “14 bölgede, 3 bin 300 nokta ve 65 bin çalışanı ile
perakende sektörüne hizmet veren yerel zincir marketlerin, bugünden
atılan sağlam temellerle 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmeleri çok uzak
görünmüyor” ifadelerini kullandı.
“Yerellerle birlikte Türk ekonomisi kazanacak” Tüketicilere
insan sağlığı açısından önem arz eden bir ürün sunduklarını söyleyen
Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, “Hijyenik şartlarda ve
modern tekniklerle üretilmeyen, soğuk zincir kırılmadan tüketicisine
ulaştırılmayan, satış noktalarında ve evlerde + 2/4 derece haricinde
tutulan peynir ve diğer tüm süt ürünleri sağlığımız için korkunç riskler
taşıyor. Yerel perakende zincirlerinin ilerlemesi, her yönden gelişiyor
olması tüketicinin sağlıklı ve hijyenik ürünlere kolaylıkla erişmesi
için belki de en önemli adım” diye konuştu. Erol, perakende
zincirlerinin 70 milyar TL’lik 2023 hedefi hakkında ise şunları söyledi:
“Bu hedeflerin gerçekleşmesi için yerel marketlerin standart kalite
sunabilen, sürdürülebilir gelişime ayak uydurabilecek, tüketici
memnuniyetini maksimum seviyede tutan üreticilerle işbirliği içerisinde
olması gerekiyor. Bu büyük hedeflere ulaşma yolunda Muratbey, ihtiyaç
duyulan güçlü bir paydaş olarak yerel perakendecilerin her zaman yanında
olacak.” Erol ayrıca, yerel perakendecilerin güçlenmesiyle birlikte
üreticilerin de güçleneceğini ve güç birliğinden Türk ekonomisinin
kazançlı çıkacağını sözlerine ekledi.
Pakmaya, PERDER’e vurgu yaptı
Yerel
perakende zincirlerinin son 10 yılda kaydettiği büyüme trendinin devam
edeceğini ifade eden Pakmaya Satış ve Pazarlama Müdürü Kemal Aktaş,
büyümenin altında yatan en önemli unsurun TPF’ye bağlı olan PERDER’lerin
çalışmaları olduğunu dile getirdi. PERDER’in yerel perakende kanalına
teknoloji, insan kaynakları, eğitim, sektör gelişimi gibi konularda çok
önemli katkıları olduğunu aktaran Aktaş, “Bu birlikteliğin oluşturduğu
güven, uyumlu bir işbirliği ile gelişerek profesyonel bir büyümeyi
kaçınılmaz hale getirdi. Her üretici gibi biz de bu sürdürebilir
profesyonellikten ve büyümeden memnunuz” şeklinde konuştu. 2023
hedefinin Pakmaya’yı heyecanlandırdığını belirten Aktaş, sözlerine şöyle
devam etti: “Bu hedefe giderken yabancı sermayeli perakende
oyuncularıyla rekabet daha da hareketlenecek ve bu rekabetin sektöre ve
ülke ekonomisine katkıları olacak. Ama yerel zincirlerin organize
halinde olmaları, gelişime açık olmaları ve hedefe gitmeyi çok
istemeleri onları daha avantajlı kılıyor.” Yüzde 100 Türk sermayeli bir
marka olduklarını hatırlatan Aktaş, Pakmaya’nın yerel zincirlere olan
desteğinin süreceğini belirterek, “Bu ortak payda ile birbirimizi
anlayarak kazan-kazan noktasında birlikte hareket ederek, hedefe
ulaşmanın daha çabuk ve kolay olacağını, ülke ekonomisine el ele katkıda
bulunacağımızı düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
“Yereller iyi çalışıyor” Marka olarak yerel
perakende zincirlerini önemsediklerini ve ürünlerinin yerel marketlerin
çoğunda yer aldığını anlatan Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı
Kani Emekçi, “Çok sayıda perakende noktasında tüketiciyle buluşmak
önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Yerel perakende zincirlerini bu
anlamda çok önemsiyoruz. Çok da iyi çalıştıklarını düşünüyoruz.
Tüketiciyle sıcak temas içindeler ve hızlı hareket etme kabiliyetine
sahipler” tespitinde bulundu. Yerel marketlerin 2023 hedeflerine
ulaşabilmek adına yoğun bir şekilde çalıştığını kaydeden Ekmekçi, “Yerel
zincirlerin güçlü bir hedefi var ve bu çabanın içinde markamızın da yer
alması önemli bir unsur. Biz, onların markalı ürünlerle büyümesine
katkı yapmış oluyoruz, onlar ise bizim daha geniş kitlelere ulaşmamızı
sağlamış oluyor. Sonuç itibarıyla yerel zincirlerle verimli bir
işbirliği içinde olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.
Parex, verimlilik konusunda yerelleri uyardıTürkiye’deki
perakende sektörünün gelişiminde yerel marketlerin önemli görevler
üstlendiğine dikkati çeken Provel Genel Müdürü Ferhat Sucu, yerel
perakendecilerin son 5 yılda hem fiziksel hem de sistemsel büyümeyi
gerçekleştirdiklerini belirtti. Sadece şube sayısı olarak büyümenin
belirli bir noktadan sonra verimsizliğe yol açacağı uyarısında bulunan
Sucu, “Burada dikkat edilmesi gereken tek konu verimlilik analizi
olmalı; çünkü sadece şube sayısı olarak büyüme hedefi belirli bir yerden
sonra verimsizliği de beraberinde getirebilir. Bugün özellikle her
şehirde ön plana çıkmayı başarmış önemli yerel zincirlerimiz her konuda
işlerini geliştirmek için çaba gösteriyor” şeklinde konuştu. 2011 yılı
cirosu 15 milyar TL’ye yaklaşan yerel perakendenin 2023 yılı ciro
hedefini, global anlayışın yerel düşünceyle harmanlanması olarak
yorumlayan Sucu, “70 milyar TL’lik ciro hedefi global bakış açısının
lokal hareket etme planı anlamına geldiğini gösteriyor. Burada yerel
zincirlerin işlerini büyütürken, tüketici, yani aslında yeni bir kavram
olan ‘alışverişçi’ ile olan bağlarını daha da güçlendirmeleri
gerektiğini düşünüyorum. Alışverişçiyi anlamak, beklentilerini tespit
etmek, ona göre aksiyon almak sürdürebilir büyümeyi de peşinden
getirecek” diye konuştu. Sucu ayrıca, yerel marketlerle ortak hedefe
koştuklarını sözlerine ekledi.
“2023 hedefi yereller için önemli bir adım” Bakliyat
sektörünün öncü firmaları arasında bulunan Reis Gıda, başta mercimek,
pirinç, bulgur, fasulye, nohut olmak üzere çeşitli ürünleriyle ulusal
zincirlerin yanı sıra yerel marketlerin raflarında da yer alıyor.
Geçtiğimiz günlerde sarımsak tesislerine 1 milyon dolarlık yatırım
gerçekleştiren marka, yerel zincirlere ayrı bir önem veriyor. TPF’nin
ortak bir vizyon belirleyerek 2023 için 70 milyar TL’lik ciro hedefi
koymasını perakende sektörünün gelişimi açısından değerlendiren Reis
Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “TPF’nin Türkiye’deki yerli
perakende zincirlerini bir çatı altında toplayarak ortak hedef ve vizyon
belirleyip perakendeciliği geliştirmek için projeler üretmesini
perakende sektörü açısından önemli bir adım olarak görüyoruz”
ifadelerini kullandı. Reis Gıda olarak çalıştıkları tüm zincirlerle,
tüketiciye fayda sağlayacak kalite ve fiyat için ortak bir çalışma
içerisinde olduklarını aktaran Reis, şunları söyledi: “31 yıllık geçmişe
sahip olan Reis Gıda’nın yerel zincirlerle olan beraberliğinde güvene
dayalı sağlam temeller üzerinde çalışıyoruz. Perakende mağazalarından
alışveriş yapan tüketicilere kuru gıdada sağlık açısından güvenilir,
fiyat açısından uygun ürünler sunma arzusu içerisindeyiz. Sadece fiyata
göre ürünün yapıldığı ve bazı nedenlerle rekabetin farklılaştığı dürüst
satıcının zorlandığı bu dönemde, sektöründe lider marka olarak
müşterilerinin beklentilerini iyi anlayan, tüketicilerin tüketim
alışkanlıklarına göre ürün çeşitliliğini artıran bir üretici olarak
yerellerle birlikte büyümememizi sürdüreceğiz.”
Bu haber Market dergisinden alınmıştır. |