Türkiye Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Aygün, kamuoyunda ‘Perakende Yasası’ olarak bilinen Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı’nın hükümetin gündemine girmemesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Aygün, 80 milyar dolarlık bir ciroyu temsil eden böyle bir sektörün bir yasasının mutlaka olması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Selamet Aygün, kamuoyunda Perakende Yasası olarak bilinen Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı’nın hükümetin gündemine girmemesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Aygün, “Yasa şu anda mecliste, bekliyor. Yasa koyucuyla, bakanlıkla istişareler yaptık, yerel perakendecilerin ihtiyaçlarını, bu yasadan beklentilerini, nasıl olması gerektiği yönündeki raporlarımızı sunduk, diyalog kurduk. 80 milyar dolarlık bir ciroyu temsil eden böyle bir sektörün bir yasasının mutlaka olması gerekiyor. Sektördeki yabancı oyuncular, yasa olmamasından kaynaklı boşluklardan, açıklardan yararlanarak daha da güçlendikten sonra mı bu yasa çıkacak” dedi.
“Tasarı bir an önce yasallaşmalı”
Hükümet gündeminde tüm tarafları ilgilendiren böylesine önemli bir konunun olmamasının sektörü hayal kırıklığına uğrattığına dikkat çeken Aygün, “Tasarı bir an önce yasallaşmalı ve piyasaya bir düzen gelmeli” şeklinde konuştu.
Aygün sektörün beklentilerini şöyle sıraladı: “Pazar günleri de kapalı olmak istiyoruz. 7 gün hizmet verdiğimiz için çalışanlarımız başka mesleklere yönelebiliyor. Dolayısıyla kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Aynı bölgede ihtiyacın üzerinde market açılmasının da engellenmesi gerekiyor. Türkiye perakendesinin 3-5 firmanın tekeline kalmasını istemiyoruz. Bakkallar tarafında, Perakendecilik Yasası’nın çıkmasını istemiyormuşuz gibi bir kanaat var. Biz istiyoruz ki bakkallar da hayatını devam ettirsin. Onlar toplumumuzun olmazsa olmazları arasında. Daha önce federasyon ve dernekler yokken, yanı başımızdaki meslektaşımızla belki öldüresiye rekabet ediyorduk; o bizi bitirmeye ya da biz onu bitirmeye çalışıyorduk. Ama dernekleştikten, federasyon da oluştuktan sonra ‘onu nasıl yaşatabiliriz, biz nasıl yaşayabiliriz, hep birlikte nasıl ayakta kalabiliriz’in çalışmalarını yapıyoruz. Biz meslektaşlarımız adına yapılması gereken ne ise, elimizden geleni ardımıza koymadan çalışacağız.”